CICA Zirvesi...

| Fikret Ertan
BM, NATO, AB, AGİT, İKÖ, IMF, G8, G20... Birçoğumuzun bildiği milletlerarası kuruluş, teşkilat ve forumlar. Bunlar bugünün dünyasında önemli roller oynuyorlar elbette.
Bunlara ilaveten kamuoyunun adını pek fazla duymadığı nispeten yeni sayılabilecek bir forum da yavaş yavaş dünya diplomasi sahnesine damgasını vurmaya hazırlanıyor.

Bu forum ya da oluşumun kısa adı CICA. Tam adı Conference on Interaction and Confidence Building Measures in Asia (yani Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı) olan CICA, Kazakistan Devlet Başkanı Sayın Nursultan Nazarbeyev'in 1992 yılında yapılan BM Genel Kurulu'ndaki girişimiyle bir hükümetler arası güvenlik forumu olarak dünya diplomasi sahnesine girmişti.

Bu girişimi takiben forum 1996 yılında 17 ülkenin katıldığı bir konferansta kuruluş ana belgesi ya da senedini kaleme almış, ilk CICA zirvesi de 2002 yılında yapılmıştı. 2006 yılında yapılan ikinci zirvede de Güney Kore 18. üye olarak foruma kabul edilmişti. CICA üyeleri şu ülkelerden meydana geliyor: Afganistan, Azerbaycan, Çin, Hindistan, Mısır, İran, İsrail, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Pakistan, Filistin Yönetimi, Güney Kore, Rusya, Tacikistan, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan ve Türkiye. CICA'ya gözlemci statüsünde katılan ülkeler de, Endonezya, Japonya, Malezya, Katar, Vietnam, Ukrayna ve Amerika. Bunlara ilaveten BM, AGİT ve Arap Birliği de foruma gözlemci olarak katılan kuruluşlar.

Soğuk Savaş'ın sona ermesinin hemen ardından kurulan CICA'nın ana amacı, aralarında çözülmesi zor ihtilaflar bulunan ülkeler (Hindistan-Pakistan, İsrail-Filistin gibi) de dahil olmak üzere ilgili bütün ülkeleri bir araya getirmek, bunlara aralarındaki problem ve ihtilafları çözme yolunda milletlerarası bir forum sunmak, sonuçta dünya barışına katkı yapmak olarak özetlenebilir. Esasen, CICA'nın Almatı'da imzalanan kuruluş senedinde de amacının 'Asya'da barış, güvenlik ve istikrarın temini için çalışmak' olarak ifade ediliyor.

Liderlerin isteği sonucu CICA her dört yılda bir zirve gerçekleştiriyor. Buna ilaveten ilgili dışişleri bakanları iki yılda bir bir araya gelip gelişmeleri gözden geçiriyorlar. Ayrıca, forum gerekli hallerde ve zamanlarda özel toplantılar ya da zirveler de düzenleyebiliyor. Üst düzey yetkililer de forumun işleyiş ve çalışmasını teminen yılda bir kere toplanıyorlar.

CICA, geçmiş zirvelerinde forumun 'Terörizmin Önlenmesi ve Yok Edilmesi ile Medeniyetler Arasında Diyaloğun Geliştirilmesi' başlıklı önemli bir deklarasyonu da benimsemişti. Bu iki konu da şüphesiz Asya'da barış, güvenlik ve istikrar bakımından son derece önemli konular. Bunlara ağırlık ve önem verilmesi ile CICA dünyanın genel barış, güvenlik ve istikrarına da katkı sağlamış oluyor elbette.

Bu ve diğer bakımlardan CICA bundan sonra daha çok tanınması ve bilinmesi gereken bir forum olarak da temayüz etmeye başlamış bulunuyor. Nitekim, bu yüzden ve son gelişmeler sonucu İstanbul'da başlayan zirve bütün dünyanın ilgisini çekmiş durumda. Bunu, hem medyadaki yazı ve haberlerden ve hem de katılımcılara verilen önemden anlamak gayet kolay.

Katılımcılar Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'den Rusya Başbakanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'dan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e (misafir olarak katılıyor) ve diğer ülkelerin bakan ve üst düzey yetkililerine kadar bugün dünyanın önemli ve nüfuzlu şahsiyetlerinden meydana geliyor.

Zirvede şüphesiz bugün dünya barış, istikrar ve güvenliğini tehdit eden önemli konular, ihtilaflar ele alınacak, bunlardan bazılarına çözüm aranacak, bazıları hakkında da CICA'nın görüşü dünyaya ilan edilecek. Bu konuların arasında da İsrail'in son korsanlığı, İran'ın nükleer programı, Pakistan-Afganistan işbirliği gibileri de muhakkak yer alacak.

Zirve dünya, Asya ve ülkemiz için, barış için hayırlı ve başarılı olur inşallah...