İran-Rusya: S-300’ler ve Buşehr
Bugün İran-Rusya ilişkilerinin merkezinde iki somut problem var: Rusya'nın sağlamayı taahhüt ettiği S-300 hava savunma sistemleri ve Rusya'nın halen inşa etmekte olduğu Buşehr nükleer santralı bunlar.
Rusya S-300'ler konusunda son üç yıldır ayak diriyor, konuyu çeşitli sebeplerle sürüncemede tutmaya devam ediyor. Bu sebeplerin arasında elbette Amerika ve İsrail'in teşebbüsleri de bulunuyor. Rusya, Buşehr konusunu ise 14 yıldır sonuçlandıramıyor, çeşitli sebeplerle bu konuyu da sürüncemede tutmaya devam ediyor.
Buşehr, İran'ın çok önem verdiği ülkenin elektrik enerjisi üretmek için inşa etmekte olduğu ilk nükleer enerji santralı. İnşa eden de Rosatom'a bağlı Rus Atomstroieksport adlı devlet şirketi.
Esasen, Buşehr santralının yapımı İran Devrimi'nden çok öncelere gidiyor.1970'li yıllarda Şah zamanında Alman Siemens şirketi ile görüşmelere başlanmış, daha sonra santralın yapımı anlaşması 1974 yılında imzalanmıştı. Bundan sonra yapımına başlanan Buşehr'in yapımı 1979 İran Devrimi'yle inkıtaa uğramış, Buşehr sonraları yıllarca kendi kaderine, çürümeye, paslanmaya terk edilmişti. Devrim yönetimi, devrim sonrasının karışık şartları ve Irak ile yapılan savaş yüzünden Buşehr ile uzun yıllar ilgilenememişti.
Bu durum 1995 yılında Rus Atomstrieksport şirketiyle imzalanan 1 milyar dolarlık yeni yapım anlaşmasına kadar devam etmiş, Buşehr'in yeniden yapımına işte bu anlaşma uyarınca 1995 yılında başlanabilmişti.
Santral VVER-1000 tipinde, 1.000 megavat gücünde hafif su sistemiyle çalışacak bir nükleer elektrik santralı. Yakıtı Rusya'dan gelecek. Rusya ile yapılan anlaşma böyle. Ayrıca, kullanılan yakıt Rusya'ya yeniden işlem görmesi için geri gönderilecek. Yakıt konusundaki işte bu garanti yüzünden milletlerarası camia Buşehr'den fazla rahatsız değil. Son tahlilde 'Nasıl olsa Rusya yakıtın kontrolünü elinde tutuyor' diye düşünüyor. Ancak bu, camianın Buşehr konusunda tamamen emin olduğu anlamına da gelmiyor. Mesela camianın en güçlü üyesi Amerika yıllardır Rusya'nın Buşehr'in yapımından vazgeçmesini istiyor.
Atomstriekport, bugün geçmiş yıllarda yaşanan birçok siyasi, teknik ve mali problemlere rağmen Buşehr santralının büyük bölümünü tamamlamış bulunuyor. Hatta bazı kaynaklara göre, santral, yakıt ve yakıt ünitesinin dışındaki bazı küçük işler dışında hemen hemen tamamlanmış bulunuyor. Bu iki unsurun da devreye sokulmasıyla santral Rus Atom Enerjisi Kurumu Rosatam'ın Başkanı Sergey Kriyenko'nun geçen şubatta resmen açıkladığı üzere bu yılın sonunda işletmeye alınmaya hazır hale gelmiş olacaktı.
Ne var ki, bu durum artık söz konusu değil; zira Rusya Enerji Bakanı Sergey Şımatko önceki gün teknik sebepler dolayısıyla Buşehr'in bu yıl sonunda işletmeye alınmayacağını açıklamış, bu arada sebebin siyasi değil teknik olduğunun altını da çizmekten kaçınmamıştı. Bu durumda Rusya bir kere daha yapacağını yapmış ve İran'ı hayal kırıklığına uğratmış bulunuyor. Nitekim, bu husus İran Meclisi Dış Politika ve Güvenlik Komisyonu Sözcüsü Mahmut Ahmedibigaş'ın şu sözlerine yansımış bulunuyor: '..Ruslar, Buşehr konusunda bizimle 20 yıldır oyun oynuyorlar.. İki yüz yıl daha beklesek bu santral hazır olmayacak. Ruslar bize gerçeği söylemiyorlar, sadece kendi çıkarlarını gözetiyorlar. Ruslar santralı hiçbir zaman tamamlamayacaklar.'
Bu sözler hayal kırıklığı olduğu kadar öfke dolu sözler de. Söz konusu durum karşısında kim olsa böyle konuşur. Ancak elbette hayal kırıklığı ve öfke, problemleri çözmeye de yetmiyor.
Bu durumda İran ne yapabilir? Çok fazla bir şey yapamaz, sadece Rusya'nın verdiği sözlerini tutmasını ister, bu konuda elinden geleni yapmaya çalışır. Bu arada Rusya da S-300'ler ve Buşehr'i kullanarak çıkarlarıyla ilgili olarak başka güçlerle pazarlığa devam eder ve bunlarla İran üzerinde etki kullanmaya çalışır. Konunun özü böyle işte...