Rusya ve Kıbrıs Rum Kesimi
Bu ayın başından itibaren AB'nin dönem başkanlığını üstlenen Kıbrıs Rum Kesimi mali bakımdan perişan durumda bulunuyor; borç içinde yüzüyor; taze para arayıp duruyor; bunun için muhtemel kaynakların kapısını çalıyor.
Uzun süre direnmesine rağmen geçen ayın sonlarına doğru AB Kurtarma Fonu'na başvurmak zorunda kalmış, müzakerelere başlamıştı. Buradan alacağı kaynaklarla da en başta batmak üzere olan bankalarını kurtaracak. Bugün Rum Kesimi bankalarının muazzam borçları var. Hem bunlarla ve hem de diğer riskli unsurlarla bankaların 150 milyar dolar civarında açıkları olduğu söylenebilir. Bu da IMF'ye göre Rumların milli gelirinin 8 katı bir miktar sayılır.
Malî yönden böylesine çok zor bir durumda olan Kesim bu arada borç için yılların dostu, müttefiki Rusya'nın da kapısını çalmış bulunuyor. Esasen, Rusya mali açığını kapatabilmek amacıyla Rusya'dan geçen yıl piyasa faizinin altında oldukça yüklü bir borç almıştı. Söylenenlere göre bu borç yıllık yüzde 4,5 faizle 2,5 milyar Euro civarındaydı.
Müzakereleri halen süren Rus kredisinin miktarı tam belli değil; açıklanmıyor; ancak uzman kaynaklar bunun 5 milyar Euro'yu bulabileceğine işaret ediyorlar. Esasen Rusya Rumlara borç vermekten son derece memnun görünüyor; zira bu suretle kendisine daha çok bağlayacağını, mevcut ilişkileri daha da güçlendireceğini iyi biliyor. Bu yüzden krediyi açmaya hazır görünüyor.
Esasen Rum Kesimi, Rusya ve Rus sermayesi bakımından çok cazip bir bölge sayılır. Kurumlar Vergisi oranı sadece yüzde 10 olduğu ve özellikle Rusya kaynaklı sermaye için kolaylıklar sunduğu için bugün Kesim, önemli bir Rus sermayesine ev sahipliği yapıyor. Bazı kaynaklara göre Kesim, Rusya'nın geçen yılki doğrudan dış yatırımlarında yüzde 20 civarında bir paya sahip bulunuyor. Bu çerçevede, adı geçen en ünlü Rus yatırımcısı da bir ara gübre imparatorluğuna sahip olan Dimitri Riybolovev. Çok zengin olan bu zat Bank of Cyprus'ta da büyük hisseye sahip durumda bugün. Muhtemelen başka Rus zenginlerin de Kesim'de bilinmeyen önemli ve çeşitli yatırımları da var.
Bu malî güce ilaveten Rusya başka alanlarda da Kesim'de faal durumda bulunuyor. Bu bağlamda önemli kaynaklar Rus istihbaratının ve silah şirketlerinin faaliyetlerine dikkat çekiyorlar. Rum Kesimi de bunlardan hiç de rahatsız görünmüyor. Hemen hatırlatalım, geçen ocakta bir Rus kargo gemisi Suriye'ye 60 ton civarında silah ve mühimmat götürürken bir üye olarak AB'nin silah ambargosuna uymak zorunda olan Kesim tarafından durdurulmuş, limana çekilmiş; ancak güya rotasını değiştireceğini söylemesi üzerine hareketine izin verilmişti. Sonunda da bu silah ve mühimmatlar Suriye'nin Tartus Limanı'na ulaşmıştı. Kesim'in AB yasaklarını hiçe sayan, Rusya söz konusu olduğunda sesini çıkaramayan bu tavrı ne resmen eleştirilmiş ne de hiç kimse hesap sorabilmişti.
Kesim'in ayrıca Rus mafyasının para aklamak için kullandığı en önemli merkezlerden birisi olduğu da söyleniyor. Uzmanlara göre, Rusya bu yüzden de Kesim'in malen batmasını, iflasını istemiyor ki böylece bu imkân kalabildiği kadar kalsın.
Bugün Rum Kesimi'nde en az 50 bin civarında Rusça konuşan bir kitlenin olduğu söyleniyor. Bunun önemli bir bölümünün Doğu Karadeniz'den 1990-2000'li yıllara göç eden Pontus Rumları olduğu biliniyor. Bunlar Rusya'ya yakınlık duyan bir kesimi oluşturuyor.
Rum Yönetimi bakımından ise Rusya ile ilişkilerde hiçbir problem yok. Zaten Başkan Hristofyas, Soğuk Savaş döneminde Moskova Üniversitesi'nde eğitim görmüş, iyi Rusça bilen Rusya ile yakınlığa, dostluğa ve müttefik olmaya çok önem veren birisi. Wikileaks belgelerine göre, Hristofyas NATO'ya yüklenmekten, karşı durmaktan zevk alıyor; 2008 yılında Moskova'yı ziyaretinde kendisini 'Avrupa'nın Kızıl Koyunu' olarak nitelemişti. Kesim'in Dışişleri Bakanı Erato Kozakou-Marcoullis'e göre, Rumlar Moskova ile Sovyet döneminden itibaren Ortodoks inancı ve bağlantısızlık doktrini gereği stratejik ortaklık ilişkisine sahip bulunuyorlar.
Son olarak Rusya'nın Rumları BM Güvenlik Konseyi'nde her zaman ve her fırsatta desteklediklerini de belirtip, bu stratejik ilişkinin gelecekte Kıbrıs sularında bulunan doğalgaz rezervleri ile daha da güçleneceğini burada hatırlatalım ve Rum-Rus ilişkisini etkileyebileceklerini düşünenleri de uyaralım: Bu ilişki bozulmaz, başkalarından etkilenmez.
Rusya nasıl Suriye'ye arka çıkıyorsa, herhangi bir olumsuz durumda Rum Kesimi'ne daha fazla arka çıkar; üstelik Suriye konusunda yumuşasa bile, vazgeçmeyi düşünse bile (biz hiç sanmıyoruz) Rum Kesimi'nden hiç vazgeçmez. Bunu bilelim, gerçekçi olalım, hülya ve zanlarla hareket etmeyelim.